Giriş kısmında bilimsel bir merak duygusuyla başlamak istiyorum: Bir üniversitenin doğuşunu ve arkasındaki vizyonu araştırırken, aslında o kurumun eğitimde neyi amaçladığını, hangi değerlerle kurulduğunu ve nasıl bir miras bırakmayı hedeflediğini anlamaya çalışıyoruz. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin kimler tarafından, ne amaçla kurulmuş olduğunu öğrenmek; yükseköğretim bağlamında hem tarihsel hem kurumsal perspektifi bir arada görmemize olanak tanıyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Kökeni
İstanbul Bilgi Üniversitesi, 7 Haziran 1996 tarihinde bir vakıf üniversitesi olarak resmî statüsünü kazandı. Bu kuruluş, Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı’nın başvurusu ile oldu. Türk hukuk sisteminde 4142 sayılı kanun ile TBMM onayıyla kuruldu. ([İstanbul Bilgi Üniversitesi][1])
Vakfın kurumsal başvurusu, Türkiye’de özel/vakıf üniversiteleri için o dönemin yasal zeminini kullanarak hayata geçirildiği anlamına geliyor — bu da üniversitenin yalnızca bir grup bireyin değil, bir vakıf topluluğunun, belli bir misyon ve vizyon çerçevesinde kurulduğunu gösteriyor. ([İstanbul Bilgi Üniversitesi][2])
Kurucu Vakıf ve İlk Temsilciler
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin kurucusu olarak Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı öne çıkıyor. ([Vikipedi][3])
Ancak vakıf kurulduğu zaman, bu vakfın liderleri ve kurucu üyeleri de üniversitenin yönünü belirlemede söz sahibiydi. Özellikle önemli bir isim dikkat çekiyor: Latif Mutlu. Bazı kaynaklar, Bilgi Üniversitesi’nin kurucularından biri olarak Mutlu’nun ismini veriyor. ([vitae.gen.tr][4])
Latif Mutlu, üniversitenin kurucu vakfını oluşturdu, vakfın başkanlığını üstlendi ve 2006’da üniversitenin Mütevelli Heyet Başkanı olarak görev yaptı. ([Eğitim Ajansı][5]) Bu da “vakıf + birey inisiyatifi” kombinasyonunun, İstanbul Bilgi Üniversitesi gibi bir yükseköğretim kurumunun ortaya çıkışında nasıl etkili olduğunu gösteriyor.
Bilimsel Bir Perspektifle Değerlendirme
Yükseköğretim kurumlarının kuruluş süreçleri, sadece idari ve hukuki değil; aynı zamanda toplumsal, kültürel ve bilimsel dinamiklerle de şekillenir. Nitekim, bir vakıf üniversitesinin temelleri; akademik özgürlük, çok disiplinlilik, uluslararası vizyon ve yenilikçilik gibi değerlere dayanabilir. İstanbul Bilgi Üniversitesi örneğinde, kurucuların —vakıf yönetimi veLatif Mutlu’nun— bu değerlere inanmış olması, üniversitenin gelişim yönünü etkilediği söylenebilir.
Kuruluş felsefesi olarak seçilen “Non scholae, sed vitae discimus” (Okul için değil, yaşam için öğrenmeliyiz) ifadesi, bu bilimsel ve yaşam temelli bakış açısını vurguluyor. ([İstanbul Bilgi Üniversitesi][2]) Bu motto, salt sınavlara hazırlanmayı değil; topluma, hayata ve gerçek dünyaya hazırlamayı amaçlayan bir eğitim felsefesini yansıtıyor.
Ayrıca zaman içinde üniversite; birçok yeniliğe, farklı akademik disiplinlerin bir araya getirildiği bölümlere, sosyal bilimlerden mühendisliğe; iletişimden hukuk ve tasarıma kadar geniş bir yelpazeye yayıldı. ([Vikipedi][3]) Bu çeşitlilik, kurucu vakfın vizyonunun —sadece dar bir alan değil, çok disiplinli, esnek ve çağdaş bir eğitim ortamı yaratma isteğinin— somut bir yansıması.
Kurucu Kimdir — Tek Mi, Çok Mü? Tartışmalı Noktalar
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin “kurucusu” sorusu, aslında biraz karmaşık:
Kurucu kurum olarak Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı herkesin kabul ettiği gerçek. ([İstanbul Bilgi Üniversitesi][1])
Ancak bu vakfın kuruluşunda öne çıkan ve üniversitenin kuruluş sürecinde aktif rol alan bireylerden biri Latif Mutlu. Bazı kaynaklar onu “kurucu” ya da “kurucular arasında” olarak tanımlıyor. ([vitae.gen.tr][4])
Bu durumda, “kurucu” terimi hem kurucu vakfı hem de vakfın içindeki öncü kişileri kapsayabilir.
Dolayısıyla soruya tek bir isim vermek yerine —vakıf + birey perspektifiyle— daha isabetli: İstanbul Bilgi Üniversitesi, Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından, ve bu vakfın inisiyatifi ve yönlendirmesiyle; o inisiyatifi taşıyan kişilerden Latif Mutlu öncülüğünde kurulmuştur.
Neden Bu Önemli, Ne Değiştiriyor?
Bir üniversitenin kurucusunu bilmek; o kurumun kimliğini, değerlerini, eğitim felsefesini ve toplumsal misyonunu anlamaya yardımcı olur. Eğer kurucu bir vakıfsa, bu, daha kolektif, toplumsal fayda odaklı bir misyon anlamına gelebilir. Eğer bireyse —örneğin bir eğitimci ya da vizyoner varsa— bu vizyonun kişisel bakış açısı ile kurumun ilk temel taşlarının atıldığını işaret eder. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde bu ikili yapı —vakıf + birey— bir arada.
Bu da üniversitenin kuruluşundan itibaren hem kurumsal sürekliliği hem de vizyoner yaklaşımı koruyabilmiş olmasını açıklıyor.
Sonuç — Kurucu Kimdir?
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin kurucusu olarak:
Kurumsal olarak: Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı,
Bireysel olarak: Latif Mutlu ve vakfın kurucu kadrosu öne çıkıyor.
Bu birliktelik, üniversitenin kuruluş amacını, eğitim felsefesini ve zaman içinde aldığı yapısal kararları şekillendirdi.
—
Eğer istersen —vakıf üniversitesi modelinin Türkiye’deki tarihsel gelişimiyle birlikte— İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin kuruluş bağlamını de analiz edebilirim.
[1]: “Tarihçe – Üniversite | İstanbul Bilgi Üniversitesi”
[2]: “History – University | İstanbul Bilgi University”
[3]: “İstanbul Bilgi Üniversitesi – Vikipedi”
[4]: “BİLGİ, Kurucusu Latif Mutlu’yu son yolculuğuna uğurladı”
[5]: “İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Kurucularından Latif Mutlu hayatını …”